Varolmak Üzerine

 

Sarter’ın da dediği gibi, ‘varoluş özden önce gelir’. Fakat, anlam arayışımız, amaçlarımız, hedeflerimiz hep daha öncelikli sanarız. Varolmak; hayatta olmaktır, bu ortak noktamızdır. Ve sanırım hayatta en kolay görmezden geldiklerimiz ne zor duygularımız ne de ağır düşüncelerimizdir. Sıklıkla yakından bakmayı ihmal ettiklerimiz gündelik, sıradan döngülerimizdir. Yemek yemek gibi, uyumak gibi hatta nefes almak gibi.

Öz; sonradan seçimlerimiz ile belirlediğimiz sıfatlarımız, anlamlarımız, amaçlarımız, hedeflerimizdir. Kabul ediyorum, insan olmak demek anlam bulmak, hedefler edinmek, bunlar için çabalamak demektir. Ve fakat sonra bulduğumuz anlamları kaybetmek de demektir.

Derin bağlar kurmalı, aşık olmalı, insanlarla ilişki için de olmalıyız. Sonra tüm bunları da kaybetmeye açık olmalıyız. Kesin olan; ölecek, acı çekecek, suçlu hissedecek, şansa tabii olacak oluşumuzdur. Bunlar dışında kesin var saydığınız şeyler büyük olasılıkla sizin sınırızdır, gerçek sınırınız değildir.

Unutmamalıyız ki ayıklar gibi yaşadıklarımızın bir kısmını sahiplenip ötekileri bir kenara itemeyiz. Hayatımız, manavdan seçtiğimiz tazeleri al ve daha az taze olanları alma stratejisi ile yaşanmaz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar